Teknolojik gelişmelerin temel amacı günlük hayatımızı kolaylaştırmaktır. Örneğin, 7Slots casino gibi bir siteye erişmek için artık PC kullanmanıza gerek yok: bunu herhangi bir mobil cihazdan yapabilirsiniz. Ancak bazı teknolojik gelişmeler hayatımızı kolaylaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda onu tamamen değiştirecek potansiyeli de sunuyor. MIT Technology Review her yıl yakın gelecekte hayatımızın birçok alanını etkileyecek yenilikçi teknolojilerin bir listesini hazırlıyor. Bu listeyi ve içerdiği yeni teknolojileri sizlerle paylaşıyoruz.
Kuantum İnternet
Şu anda kullandığımız internetin iki büyük sorunu var: Çok yavaş ve çok güvensiz. Fiber teknolojisini kullanmak bile bu iki sorunu çözmüyor çünkü "fiziksel evrende" mevcut internet altyapısının bazı sınırlamaları var. Ancak kuantum evreninde işler farklı işliyor. Örneğin dünyanın bir ucundan diğer ucuna veriyi gecikmeden aktarmak mümkündür, ancak böyle bir ağın hacklenmesi mümkün değildir. Hollanda'daki Delft Teknoloji Üniversitesi'ndeki bir ekip, halihazırda ülkedeki beş şehirde böyle bir sistemin prototipini oluşturdu ve bunu 5 yıl içinde tüm ülkeye yaymayı planlıyor. Bu gelişme interneti tamamen değiştirecek potansiyele sahiptir ve belki de en önemli teknolojik gelişmelerden biri olabilir.
Dijital Para
Hepimiz Bitcoin'in varlığından haberdarız ancak BTC artık dijital bir para birimi olmaktan çıkıp bir yatırım aracına dönüştü. Yani dijital paranın geleceğini temsil ettiğini söyleyemeyiz. Bu iş açıkça küresel şirketlere ve hükümetlere düşecek: Facebook, küresel kripto para birimi Libra'yı dünya çapında piyasaya sürmek üzere ve Çin hükümeti, Yuan para biriminin dijital bir versiyonunu geliştirmeyi planlıyor. Sadece bu iki hamle bile yakın gelecekte ürün ve hizmetlere erişme şeklimizi değiştirebilir. Hatta Avrupa'da kağıt para kullanımını çok yakında tamamen ortadan kaldırmayı planlayan ülkeler bile var. Dijital para çok kısa sürede hayatımızı etkileyen en önemli teknolojik gelişmelerden biri olacak.
Yapay Zeka Destekli Moleküller
Tüm ilaçlar molekül bazlıdır: Yeni bir ilaç geliştirmek istiyorsanız bilinen molekülleri birbirleriyle sentezlemeniz gerekir. Buradaki anahtar kelime “bilinen moleküller”dir. Toronto Üniversitesi'ndeki bir araştırma ekibi, yapay zekayı kullanarak varlığından haberdar olmadığımız molekülleri keşfetmeyi başardı. Yapay zeka, farklı kimyasal malzemeleri sentezleyerek yeni moleküller geliştirdi. Bunun iki etkisi var: Birincisi, mevcut bazı ilaçların üretimi artık çok daha ucuz olacak. İkincisi, şu anda tedavisi mümkün olmadığı düşünülen hastalıklara yönelik yeni ilaçlar geliştirmek mümkün olacak. Bu yeni moleküllerle geliştirilen yeni nesil ilaçların en fazla 5 yıl içerisinde piyasaya sürülmesi bekleniyor.
Uydulardan Oluşan Takımyıldızlar
Uyduları düşündüğümüzde aklımıza devasa makineler geldi ama artık onları nasıl daha küçük hale getireceğimizi öğrendik. Uyduların boyutunun küçültülmesi aynı zamanda ağırlıklarını da azaltır ve fırlatma maliyetlerini düşürür. Elon Musk'un Starlink ağı şu prensip üzerine inşa edilmiştir: tek bir büyük uyduyu fırlatmak yerine düzinelerce küçük uydudan oluşan bir ağ fırlatılır. Bu sayede hem hizmet sürekliliği sağlanabilir hem de dünyayı saran bir ağ oluşturulabilir. Yakında Starlink ağının pek çok rakibi olacak ve onları gökyüzüne her baktığımızda görebileceğiz. Bu uydu takımyıldızları internete bağlanmamızı ve dünyanın her köşesinden birbirimizle iletişim kurmamızı sağlayacak.
Mini AI
Hepimiz yapay zeka teknolojisinin potansiyelinin farkındayız ancak filmlerde gördüğümüz gelişmiş yapay zekaların inanılmaz bir enerji ihtiyacına sahip olduğu bize söylenmiyor. Yapay zekanın gücü kullanabileceği algoritmalarla ölçülür ve bunlar arttıkça daha fazla veriye ve hesaplama gücüne ihtiyaç duyulur. Yapay zekanın ihtiyaç duyacağı işlem gücü için yeterli fiziksel alan bulunmadığından bu sorunu yerel olarak çözmek mümkün değil. Geliştiriciler şu sıralar bu sorunu bulut teknolojisiyle çözmeye çalışsa da bu durum karbon emisyon miktarını artırıyor ve yapay zekanın potansiyelini sınırlıyor. Başka bir deyişle, o “muhteşem” yapay zekayı görmek için daha uzun süre beklememiz gerekecek. Ancak “mini-AI” teknolojisi çok daha büyük bir potansiyel sunabilir. Bu teknoloji küçük çiplere sığabiliyor ve optimize edilmiş ve küçültülmüş derin öğrenme algoritmalarına dayanıyor. Bu çipler, cep telefonu kadar küçük cihazlara yerleştirilebiliyor ve örneğin sesli komutları anlayarak kullanıcıyla etkileşime geçebiliyor. Evet, varoluşa dair sorular soracak kadar gelişmiş değiller ama günlük hayatımızı kolaylaştıracak kadar etkili ve maliyeti de düşük. Üstelik büyük bir potansiyele sahipler. Yakında neredeyse her elektronik cihazda yapay zeka çiplerinin kullanıldığını göreceğiz.